Kız çocuğun yapılanmasında, ödipal dönemde oluşan “penise haset” duygusunun çok büyük bir ağırlığı vardır. Kız çocuk annesiyle babası arasındaki yakınlığı kıskanmaya başladığında ve sadece kadınların çocuk doğurabileceklerini anladığında, “ben de anne olacağım,” demeye başlar. Daha önce elbiselere, ayakkabılara, makyaj malzemelerine ilgi duyan çocuk bu dönemde bebeklerle oynamaya başlar. Kız çocuklardaki, eksiğini çocuk sahibi olarak tamamlama isteği onları anneliğe hazırlar. Böylece, koşulları uygun olan kız çocuğunun iki temel arzusu oluşur: Anne olmak ve güzel olmak.
Kız çocuğun büyüdüğü ortamda erkek çocuk varsa ve ona daha çok yatırım yapılıyorsa, çocuk bir yandan güzel olmak ve anne olmak isterken, bir yandan da erkeklerin yapabildiği her şeyi yapabilen birisi olmayı seçebilir. Bu kız çocukları diğerlerine göre dış dünyaya daha yöneliktir ve erkek çocuklarla onların oyunlarını oynamayı severler. Kızların erkeklerden bir eksiği olmadığını kendilerine kanıtlamak isteyen bir yapıları vardır; hasetleriyle bu şekilde baş etmeye çalışırlar.
Kız çocuk, dengesini ileride sahibi olacağı bir kocayla kurmaya yöneldiyse, gelecekte kocasının kendisine ait olduğundan emin olmak isteyecektir. Bu onu ya kıskanç yapacak ya da kendisine bağlı olacağından emin olacağı bir eş seçecektir. Bu durumda, “evlenince kocamın pipisi benim olacak ve ben de pipisiz olmaktan kurtulacağım,” diye tarif edilebilecek bir fantezi geliştirir. Gelin olmak, pipi sahibi olmak anlamına gelen bu kutlu günü ifade eder.
Kız çocuğu ayrıca, babasına yönelirken annesinden çektiği omnipotansını babasına aktardığı için, kocasının güçlü olmasını bekler. Erkek çocuklara onların pipileri olduğu için hem haset eder hem de onları beceriksiz, yetersiz ve küçük bulduğu için küçümser. Kız çocuklar kendi aralarında erkek çocuklarla dalga geçerken, “hem pipin var, hem de nasıl bu kadar aptal olabiliyorsun,” der gibidir.
Kız çocukların dürtüsel gelişimiyle erkek çocukların dürtüsel gelişimi arasında bazı farklar vardır. Erkek çocukta görünür bir cinsel organın olması dürtünün büyük kısmının penis başına gelmesine neden olurken, kız çocukta dürtüler vücutta daha fazla kalır. Dürtülerin vücutta kalma miktarı ne kadar büyükse ve cinsel bölgeye ne kadar eksik dürtü ulaşıyorsa, kız çocuk o oranda kendini gösterme ihtiyacı duyar. Bu durumdaki kız çocukları güzel ve çekici olmak, kendini göstermek için çok büyük bir istek duyar. Bu istek bazen konuşkanlık üzerinden, bazen güzellik, bazen de başarı üzerinden gerçekleştirilmeye çalışılır. Kızlar, ancak kendilerini çirkin buluyorlarsa göstermek istemezler.
Kız çocuğun 3 yaş öncesi narsisistik ideali “tek ve biricik olmak”, “eşsiz” olmaktır. Bu ideal, babanın eş olarak anneyi seçmesi yüzünden yara alır ve beğenilen, tercih edilen olmak, kaliteli olmak, zevkli, becerikli olmak gibi içeriklere dönüşür. Babanın ve annenin özellikleri, çocuğun kendisini geliştirmek için seçeceği alanları da belirler. Sofra ve mutfak kültürünün önemsendiği ailelerde yemek yapma becerileri, ev düzenine yatırımın büyük olduğu ortamda tertip ve düzen becerileri oluşturmaya yatkınlık gelişir. Bazı kız çocuklarının babalarının işlerine yardımcı olmaktan hoşlanan “sekreter ruhlu”, bazılarının hizmet etmekten hoşlanan “hostes ruhlu”, bazılarının yedirip içirmekten hoşlanan “tat ve lezzet bilir ruhlu” olarak şekillenebildiğini görürüz. Bütün bu özellikler kız çocuğunu zor beğenir ve incelik düşkünü olmaya çeker. Böylece kız çocuk, daha çok içeride yeterli olmaya, sevdiği ve kendisine istediği erkeği kendinde tutacak özellikler oluşturmaya yönelir; kaliteden anlamayı, zevkli olmayı kendisinden bekler.
Kız çocuğu, var oluşunu sevgi nesnesiyle oluşturacağı yaşantılar üzerinden gerçekleştirecek yapıdaysa, genel olarak dış dünyaya fazla yönelik değildir; dış dünya, altından kalkmak gibi bir hedefi olmadığı için onu çekmez. Evde olmayı, evde bir şeyler yapmayı, anneden bir şeyler öğrenmeyi tercih eder. Erkeklerin yapabildiği her şeyi yapabilmek isteyen kız çocuğu ise daha dış dünya yönelimli olabilir. Ayrıca kız çocuk hayal kurmaktan ve bunu kendi kendine oynarken yapmaktan daha büyük bir keyif alır; diğer çocuklarla çekişmektense kendi kendine oynamayı tercih edebilir.
Kız çocuğunun diğer kızlarla ilişkisi beraber oynamaktan ziyade, birlikte bir “kız” bakış açısı oluşturmaya dayanır çünkü kız çocuğunun “en güzel”, “en mükemmel”, “en biricik” olma arzusu hep en yüksek statü ifade eden rolleri istemesine ve ancak bundan keyif almasına yol açar. Oyun, oyun sırasında diğer kız çocuklarla işbirliği yapmak yerine kötü rollere katlanıp iyi rolleri beklemek biçiminde gelişir. Kız çocuklar erkeklerden daha rekabetçidir ama bu rekabet erkeklerde olduğu gibi itiş kakış şeklinde olmadığı ve daha belli edilmeden yaşandığı için görülmez. Erkek çocuklarda güç ve iktidar üzerine olan rekabet kız çocuklar da daha ziyade statü üzerinedir. Kız çocukları, üzerlerinde tehdit edici bir “baba” korkusu olmadığı için birbirleriyle daha az dayanışma içindedir.
Kız çocuklarında benlik ideali erkeklerinki kadar dikkat çekmez. Kız çocuğun daha çok küçük düşme korkusu ve benlik ideali yerine gerçekleştirmek istediği fantezileri vardır. Fakat “anne olmak” gibi içerikler taşıyabilen fanteziler bazı kız çocukların hayatında o kadar etkili olur ki, bence bunları benlik ideali saymak gerekir. Bu durumlarda, çocuk sahibi olamamak kadının çok acı verici bir eksiklik duygusuna ve kendisini bir hiç gibi hissetmesine yol açabilir. Aynı şekilde, “güzellik” de bir benlik ideali olabilir ve kadın yaşlanmayı bir türlü kabul edemeyebilir. Sadece, benlik ideali kız çocuğunda daha az bir ağırlık taşır. Bunun nedenleri üzerinde kısaca duralım.
Kız çocuğunun kimliği oluşurken, dürtüsel sevgi nesnesi olan baba çocuk için referans nesne haline gelir. Çocuk babasının sevebileceği gibi bir kadın olmaya çalışır. Babasının duyarlı olduğu konularda o da duyarlı hale gelir. Örneğin baba rahatına düşkün bir insansa, kız çocuğu da ya babası gibi rahatına düşkün olacaktır ya da hizmet etmekten hoşlanan bir yapı geliştirecektir. İlkinde, çocuk annesi gibi olmayı reddetmiştir ve babası ile özdeşleşmeyi seçmiştir, kadının ezildiği veya çok silik kaldığı ortamlarda bu duruma sık rastlanır; ikincisinde ise babayla tamamlanmaya ve ona uygun olmaya yönelmiştir.
Karakterin oluşmasında bir model rolü oynayan nesnelere, “referans nesneleri” denir. Kız çocuğun karakterinin şekillenmesinde, babanın rolü 3 yaşından sonraki dönemi kapsayacaktır. Bu dönemde kız çocuğu için temel ihtiyaç onu erkeklere haset etmekten kurtaracak, kendisini temsil edebilecek ve koruyabilecek bir dürtü nesnesine sahip olmaktır. Sadece kız çocuğu zihniyetiyle istenen dürtüsel eşin anlamı bu kadarla kalır. Ancak kadınlarda, bir sevgi ilişkisi yaşanırken yakınlık arttıkça, ilişkinin içeriğine anneyle bebeklikte ve erken çocuklukta yaşanmış olan ilişki içeriği de katılır ve ilişki kadının hem bebeksi, hem kız çocuğu tarafına hitap etmeye başlar. Bu süreç oluşabiliyorsa, ilişki sevgi ilişkisine dönüşür; aksi takdirde yüzeysel kalır ve dürtüsel içeriği fakir veya zayıf olur.
Anlaşılacağı gibi, derin yaşanan ve hakikilik vasfı kazanan her ilişki mutlaka erken çocukluk ve bebeklik deneyimlerini de harekete geçirir. Bir insanın bebeklikte annesiyle yaşadığı bütünleşme deneyimi bir başkasının içinde erime, onun içinde kaybolma, ona muazzam bir aşk ve özlem hissetme gibi içerikler taşır ve bu duygulara kutsallık duygusu da eşlik eder. Bu duyguların küçük bir kısmının insan hayatındaki karşılığı büyük bir aşk olabilir ama daha çok mistik deneyimlerdir. Sağlıklı ve birbirini seven çiftler arasında yaşanan cinsel hayat, bu duyguları yaşatmasa da bunlara yakın olunmasını sağlar. Bu nedenlerde, erkek çocuk için annenin oluşturduğu çekimin içerisinde onunla yeniden bütünleşme arzusunun çok büyük bir payı vardır. Annenin babayı seçmiş olması ise, çocukta büyük bir tesir yaratır ve erkek çocuk her kadının (aslında annesinin) kendisine âşık olmasını temin etmeyi hedefleyen benlik idealini, aslında babasını ideal olarak algıladığı için oluşturur. Böylece, tercih edilmeyen erkek olma deneyimini bir daha yaşamayacaktır. Bunu amaçlayan benlik idealinin içi, babaya bakarak doldurulur.
Kız çocuğun dürtülerini babaya yönlendirmiş ve anneyle bütünleşme arzularını ona duyduğu öfke yüzünden derinlere gömmüş olması, 3 yaş sonrasında, erkek çocuklara benzeyen derinlikte bir benlik idealinin oluşmasını engeller. Bunun yerine, çocuğun incinen narsisistik sistemi kendine hedefler koyar. Bunlar harika birisi olmak, güzel olmak, kaliteli olmak, vazgeçilemez bir kadın olmak, iyi bir insan olmak, iyi bir anne olmak gibi içerikler taşır. Birçok kız çocuğu için kendisini çok seven bir erkekle bir gün bir aile kurmak, o ailede çocuklarını büyütmek, o ailenin düzenini kurabilmek amaçlı bir benlik idealinden bahsedilebilir. Başka kız çocukları da işinde çok başarılı olmak, çok bilgili olmak, birçok insanı yönetmek gibi bir benlik ideali oluşturabilir. Bu içeriklerin neler olacağına da büyük ölçüde anne babanın özellikleri, çocuklardan bekledikleri, aile yapısı vb. etkili olur.