Erkek çocuğunun çözümü

Böyle bir ortamdaki erkek çocuk annesiyle babası arasındaki aşkı ve yakınlığı bütün ruhuyla hissettiğinde, onların büyük, kendisinin çocuk olduğunu kolayca kabul edecektir. Zaten kendisine öyle davranılmaktadır. Çocuk olduğu için her zaman önce onun ihtiyaçları karşılanmakta, önce onun iyiliği düşünülmektedir; ona verilen sevgi, anne baba arasındaki sevgiye benzememektedir. Çocuk, ona çocuk olmasının avantajları ve öncelikleri sağlanıp çocuk sevilir gibi sevilirse, ancak o zaman çocuk olduğunu kabul etmek zorunda kalır.
Yine aynı şekilde, bu yapıdaki bir anne babanın çocuğu ebeveynlerinin dürtülerinin kendisine yönelmediğini hisseder ve dürtülerinin karşılıksız kaldığını, anne baba arasındaki dürtüsel sevgi ile kendisine verilen sevginin farklı olduğunu anlar. Bu durumda, erkek çocuğun dürtülerini annesinden çekmekten başka bir çaresi yoktur. Artık bütün çabasını annesinin âşık olduğu baba gibi olmak ve ilerde anneye benzeyen bir kadınla evlenmek konusuna kaydırır. Çocuk bu kararı verdiğinde cinsel konulara merakı azalır, hatta uzak durmaya çalışır. Bu değişimi televizyonlardaki sevişme sahnelerinden rahatsız olmasından, gözlerini kapatmasından anlayabiliriz.
Aile içerisindeki bu duruma ek olarak, erkek çocuk artık dış dünyaya yönelmek istemekte, kendisine arkadaş aramakta, evden çıkmak, parka gitmek için ısrar etmektedir. Çocuk belli bir yeterlilik hissettiğinde bunu yaşamaya ve geliştirmeye ihtiyaç duyar. Sağlıklı bir benlik oluşmasını hızlandıran bu deneyimler için çocuğun başka insanlara, çocuklara ihtiyacı vardır. Çocuğun dış dünyaya yönelimi, dürtülerini annesinden çekme ihtiyacı arttığında iyice yoğunlaşır. Dış dünya, erkek çocuklar için her zaman anneden kurtulmanın en önemli aracı olmuştur. 1 yaşında yürümeye başladığında, ödipal dönemde, ergenlik çağında erkek çocuk bu yolu kullanır fakat bunu engelleyen korkuları varsa ya da yeterlilik geliştiremediyse, annesiyle ilişkisini yoluna sokamaz.
Erkek çocuğun ödipal dönemin başlangıcında dış dünyaya yönelmesi aynı zamanda dünyayla ilgili korkularının artmasına ve onu koruyacak bir şemsiyeye ihtiyaç duymasına yol açar. Zaten çocuk evde babanın çok önemli olduğunu ve annesinin ona bağlı olduğunu anlamıştır. Ayrıca annesinin pipisiz olduğunu ve kendisini bile korumaktan aciz olduğunu varsaymakta ve ona acımayla karışık bir şefkat duymaktadır. Bu şartlarda, koruyucu şemsiye baba olacaktır. Çocuk babayı sevmeye, onun varlığında kendisini güven içerisinde hissettiği için başlar. Baba, çocuğun babaya ihtiyacı arttıkça gözünde büyür ve onun özendiği, benzemek istediği birisi haline gelir. Bu sürecin sağlıklı yaşanabilmesi için babanın çocuğu gerçekten sevmesi ve ona yakın olabilmesi gerekir. Çocuk babanın onu sevdiğini ve gerektiğinde koruyacağını hissetmelidir; ancak o zaman babasına karşı saygılı bir sevgi geliştirebilir. Çocuğun annesiyle ilişkisinde hissettiği büyük yakınlık ve şefkat, babasıyla ilişkisinde hissettiği takdir, beğeni ve saygı içeren sevgi onun iç dünyasının bir parçası haline gelecektir.