Anksiyete nevrozları

Freud anksiyete nevrozlarının, kişinin herhangi bir dürtüsel uyaranın iç dünyasında yarattığı uyarılmayı bir tehlike olarak algılamasına bağlı olduğunu söylemiştir. Anksiyete, bu tanıma göre sıkıntı, gerginlik ve korku duyguları şeklinde ortaya çıkan bir iç tehlikeye işaret eder. Günümüzde ise anksiyetenin kişinin öfkesini bastırması sonucu oluştuğu kanısı yaygındır. Genellikle kişinin hayatında önemli konumda olan ve kolay vazgeçilemeyecek, hatta hiç vazgeçilemeyecek olarak gördüğü bir kişiye duyduğu öfke bastırıldığında oluşur. Bu durumda kişide, öfkenin artmasına bağlı değişiklikler görülür. Genel olarak kişilik gücü zayıflar, korkular artar. Her şeyi denetleme gereksinimi başlar, kişinin mecburiyetlere katlanma kapasitesi azalırken sevme kapasitesi düşer. Öfkenin artması, panik atak denilen anksiyete nöbetlerinin görülmesine yol açar ve genellikle bu nöbetler travmatik bir etki oluşturur. Kişi daha önce yapabildiği birçok şeyi yapamaz hale gelir. Tek başına dolaşmaktan, uçağa veya vapura binmekten, yalnız kalmaktan kaçınmaya başlar. Panik nöbetleri kişiyi çocuklaştırır ve başkalarına muhtaç hale getirir.
Anksiyete nörozlarındaki öfke, bebeksi yok edici öfke kadar şiddetli değildir. Hayatını bir sevgi ilişkisi üzerine kurma ihtiyacı oluşmuş ama yapısı kalıcı bir ilişkiyi götürebilecek donanımda olmayan insanlarda görülür. Bu insanlar kendilerinden bekleneni yapmaya çalışan ama fazla vermek zorunda kaldıklarında öfkeleneceklerini veya karşılık bekleyeceklerini fark etmeyen bir yapı gösterirler. Kendinden bekleneni yapma tutumunun arka planında, ilişkiyi kendi istediği şekilde götürme amacı vardır. İlişki onlara bir şey katamadığında veya tükendiklerinde veya emekleri karşılıksız kaldığında bu kişilerin öfkeleri artmaya başlar ve bunu hissetmemeye çalışırlar.
Bu yapıdaki insanlar hayatlarındaki sorunları öfkelerini yapıcı bir biçimde kullanarak çözmeyi ve kendilerini doğru idare etmeyi bilmezler. Daha çok hayatı ve kendilerini kontrol altında tutarak yaşamaya çalışırlar. Şiddetli panik atak nöbetleri -anksiyete nöbetleri- yaşayan hastalar bir alt organizasyon düzeyine kayarak, bütün tehlikeleri kontrol altında tutmaya çalışarak yaşarlar. Öncelikleri hayatta kalmak, kendilerini güven içinde hissetmek haline gelir.